Ayasofya...
Rahmetullâhi Aleyh..!
Asırlar
öncesinde, Kutlu Nebî(s.a.v) ashabına şöyle buyurdu:
‘’ Sizler benim ashabımsınız(arkadaşlarımsınız.) Benim kardeşlerimse beni görmedikleri halde
bana inananlardır.’’ (1)
14 asır sonra, 31 Mayıs 2014, Sabah namazı…
Fahr-i Kainâtın (s.a.v) kardeşlerim dediği
ümmeti, Peygamber müjdesi İstanbul’un ve İstanbul’un müjdesi Ayasofya’nın
hasretinde…
Başta Ebu Eyyüb El-Ensarî(r.a) olmak üzere
Fatih Sultan Mehmet Han’ın ve aziz şehitlerimizin verdiği ağır mücadelelerle
alınmasına ve Fatih’in vakfiyesine, beddua ve tel’inine rağmen misli görülmemiş
bir engellemeyle sözüm ona %99’u Müslüman olan bir ülkede, camii’nin
kapatılması, halen açılmaması anlaşılacak şey değildir..!
Elbette ki hiçbir sorun kendini vâr eden
nedenler iyi tahlil edilmeden çözülemez.
Ayasofya: ‘’Hakk’ın bâtıl’a galip gelmesinin
sembolüdür.’’ (2)
Evvel
emirde bilmek gerekir ki temel neden tam olarak budur. Hakk’ın bâtıl’a galip
gelmesini istemeyenler ve onların politikaları…
On yıllardır kasıtlı ve sistemli olarak
birçok politikayla gençlerin geçmiş telakkisinin yok edilmesi, dini, örfi ve
ananevi bağlarının koparılması için Fethin ve yeni Fetihlerin sembolü Ayasofya
Camii kapatılmıştır.
Ayasofya
Meydanı, 31 Mayıs 2014…
Ümmü-l Kur’a Mekke başta olmak üzere,
İstanbul,Ankara, İzmir, Bursa, Ordu, Diyarbekir, K.maraş… birçok beldeden
kardeşlerimizle birlikte, ulvi davamızın derdiyle yollara döküldük ve sabahın
ilk ışıklarıyla beraber tekbir, tehlil ve tahmidlerle dolu bir mesaj haykırdık tüm Dünya’ya:
‘’Fatih ve Fetih düşmanlarının bir fatihalık
işi kaldı..!’’
Türkiye… Bu ülkede artık azınlık ve çoğunluğun belirlenmesi, çoğunluğun
adalet çerçevesinde hakim olması elzemdir. %%99’u Müslümansa…
Başbakanımız
Ayasofya için olan gayretlerimize ve serzenişlerimize daha önce olduğu gibi yine ‘’ Önce
Sultanahmet Camii dolsun sonra Ayasofya’yı açarız.’’ gibi sözlerle cevap vermiştir.
Bu gibi sözler bizi anlatmaz, anlatamaz. El Hakk! Sultanahmet ve tüm camiler,
her vakit dolmalı ama bunun için ne yapıldı burada evvela bunu sorgulamamız
gerekmez mi?
Sonra Çamlıca’da tüm camiler hınca hınç
doldu da mı yeni ve büyük bir caminin projesine başlandı, ya Mimar Sinan Camii,
o beldedeki camilerde hiç boş yer yokta onun için mi açıldı… bunlar ve daha
birçok cevap bekleyen sorular…
Bence sayın Başbakanın, bugün sekiz milyonu
aşan üyesi bulunan bir partinin lideri olarak daha başka şeyler sorgulaması
lazım. Sekiz milyonun üyenin kaçı namaz kılıyor, kaçı camilerde ki camiler
dolacak!
Siyasi makamlar ve konumlar gelip geçicidir
önemli ve ehem olan neslin istikamet ve inşasıdır. Başbakan’ın artık ‘’Fetih
Nesli’’ ni oldurması ve hazırlaması lazım. Onların taleplerine cevap vermesi
yeni Türkiye için elzem olandır. Bu gençliği kucaklaması ve sımsıkı sarılıp
ilelebet bırakmaması gerekir. Vesselam…
Ne olursa olsun inşallah AYASOFYA
bizimdir! ‘’Zincirler kırılacak,
Ayasofya Camii olarak açılacaktır.’’
Fiemanillah.
Hakan
İNCE
1- Râmûz El-Ehadis
S. 361, 4460
2- Necmettin Erbakan
2- Necmettin Erbakan
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder